KDV iadesini, dayanağı kanun hükümleri olup özetle; tam istisnalardan, indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerden, tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemlerden, fazla veya yersiz uygulanan vergilerden ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan işlemler olarak tanımlayabiliriz.
Ancak unutulmamalıdır ki KDV iadesi, kamu kaynaklarından karşılanan sübvansiyon mahiyetinde bir ödeme olmayıp, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu hükümleri ve bu doğrultuda yayınlanan uygulama tebliğlerince usul ve esasları belirlenmiştir. Kanun ve tebliğ hükümlerince belirlenmiş olan bazı teslim ve hizmetlerin satışında KDV’nin tamamı istisna olabildiği gibi düşük oranlı KDV uygulaması da bulunmaktadır. İşte bu tür durumlarda satıcının kendisinden önceki aşamada yüklendiği KDV alıcıya yansıtalamayıp üzerinde satıcı aleyhinde yük olarak kalmaktadır. Bazen de alıcı yasal zorunluluk gereği KDV’nin bir kısmını satıcıya ödemez; satıcı adına vergi dairesine yatırır. İşte bütün bu durumlarda KDV iadesi söz konusu olabilmektedir.
KDV iadesinin konusuna giren tüm işlemleriniz için ETKEN DENETİM geniş tecrübe ve uzmanlığa sahip ekibi ile hizmet vermektedir.